RÜYALARIMDAKİ BAŞBAKAN

Sayın Başbakamız’ın Japonya ziyaretinin ardından Atatürk hava limanında yaptığı konuşmayı hayret ve şaşkınlık içerisinde izliyorum.  Sanki Sayın Başbakanımıza bir şeyler olmuş sihirli bir el kendisine dokumuş. Çevresindeki danışmanlarını yalaka gazetecileri, iş adamlarını Japonyada bırakmış bir kaç koruması ile boş bir uçakla Atatürk hava limanına inmiş. Kendisini karşılamaya giden vatandaşlara hiç alışık olmadığımız bir uslupla şöyle diyordu:

Sevgili vatandaşlarım Tam bağımsız Türkiye Cunhuriyeti gibi bir devleti Mustafa Kemal Atatürkün dediği gibi Muassır medeniyetler sevyesine yükseltmek pek kolay bir iş değildi. Vatanımız üzerinde oynan oyunları görmezden gelemezdim. Yabancı düşmanlarımızın ve içimizideki yandaşlarının önce güvenini kazanmak kimliklerini tespit edebilmek için tarafmış gibi hareket etmek gerektiğini iktidara geldiğim gün anlamıştım. Ve bu plan çerçevesinde bölücülük yapıyormuş gibi davrandım. Geride bıraktığımız dört yıl içerisinde bir çoğunuza saçma sapan uygulamalar olarak görünen bir çok konudan dolayı mensubu olduğum büyük Türk milletinden özür dilerim.

Bu gün burada Görevini layıkı ile yerine getirmiş bir Başbakanınız olarak konuşuyorum. Önce bir plan ve program çerçevesinde Göz bebeğimiz TSK‘nin saygı değer komutanları ve subaylarından, Gazeteci, yazar, üniversite hocaları ve Profösörlerinden. Gezi parkı olayları sırasında zulüm etmek zorunda kaldığım Vatan sever gençlerimizden, Sanatçılarımızdan, saygın iş adamlarımızdan, bütün ulusumdan ve özellikle Anayasamızın değişmeyen maddelerini değiştirme konusunda, israrcı olmam sebebi ile üzdüğüm ve mağdur etmek zorunda kaldığım tüm söylem ve eylemlerimden dolayı hepinizden özür diliyorum.

MADDE 1: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.

MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

MADDE 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen,beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

Derhal TBMM çıkartacağımız bir yasa ile Tüm tutsak edilmiş Vatan severlerin ideyi itibar edilerek görevlerine geri döneceklerini burdan müjdeliyorum. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde oynan oyunlar bozulmuş diş güçlerin ve onların Türkiyedeki yandaşları tarafımızdan biliniyor Yüce Türk Mahkemelerinde yargılanarak cezalarını çekeceklerdir.

Oyun bittti………

Sevgili vatandaşlarım ülkemin vefakar, cefakar hanım efendileri özellikle sizlerden ayrı ayrı özür dilerken bu güzel yurdumun mihenk taşları olduğunuzu hiç aklımdan çıkartmadım.

Geçtiğimiz yıllarda satışı gerçekleşmiş stratejik önemi olan bütün devlet işletmelerini geri alacağız bunun için söz veriyorum. Tam bağımsız hiç bir ülkeden emir almadan bu güzel yurdumuzu birlikte musassır medeniyetler sevyesine ulaştıracağız bundan hiç şüpheniz olmasın. Buradan kürt kökenli kardeşlerime de seslenmek istiyorum. 1000 yıldır beraber yaşadığımız bu topraklarda kardeşçe daha güzel günleri yaşayacağımızın sözünü veriyorum. İstiklal mücadelesi vererek düşman işgalinden kurtardığımız Türk yurdunda eskiden olduğu gibi bağımsız her kesin mutabık kalacağı demoratik, Laik ve sosyal devlet anlayışını hiç vakit kaybetmeden tesis ederek yaşayabileceğimizden emin olabilirsiniz.

Hangi dinden hangi mezhepten olursa olsun Büyük Atatürkün dediği gibi Fikri hür vicidanı hür nesillerin yetişeceği bir vatanda bölünmeden kardeşçe yaşayacağız.

Sevgili vatandaşlarım şahsım ve ailem üzerindeki Başbakanlık yaptığım dönemde edinilmiş tüm mal varlığımız omuzlarımızda bir yüktür. TC devletine, Milletine aittir. Bu malların Devlete ait olduğunu istanbul 32 inci noterde iktidara geldiğim ilk günde aile fertlerim dahil olarak imzalamış bulunuyoruz. Haram la işimiz olmaz. Gırtlağımızdan geçen her lokma helel lokmadır bu nu da bilin istedim. Başbakanlık dönemimde şahsıma hediye edilen ve hatta rüşvet olarak teklif edilen her kuruş itina ile saklanmakta olup Devlet eli ile millet adına değerlendirilmektedir.

On yıldır vermekte olduğumuz tam bağımsız Türkiye mücadelesi sonunda başarıyla tamamlanmıştır. Bu günden geçerli olmak üzere özlediğimiz Türkiyeyi en kısa zamanda Atatürk ilke ve inklapları ışığında hayata geçireceğimizden hiç mi hiç şüpheniz olmasın. Biliyorum ana ve yavru muhalefetin ezberleri bozulacak. Meclisimizde temsil edilen ve ya edilmeyen tüm parti başkan ve yardımcıları ile bir araya gelme arzusundayım. İnsan hakları,özgürlükler konusunda en üst düzeyde birlikte çalışarak, tartışarak ülkemiz için en iyi ve doğru yolu bulacağımıza inancım tamdır.Bu vesle ile hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyor Allaha emanet ediyorum. Ne mutlu Türküm diyene.

Vur vur inlesin Amerika, Avrupa dinlesin. En büyük Tayip başka büyük yok.

Gözlerimi açmak istemiyorum. Bu kadar güzel sözleri arka arkaya sıralamış olan Başbakanımızın kavgacı, ayırımcı konuşmalarına şahit olmak istemiyordum. Geçen on yıl içerisinde bir çok Avrupa ülkesinden daha iyi durumda olan vatanımda Baş tacı edebileceğim Sayın başbakanımın arkasından gitmek isteği ağır basıyor. Ne olurdu görmüş olduğum rüyam geçek olsaydı.

Saygılarımla

Mehmet Tevfik Özkartal

 

Comments (2)

 

  1. Nur Çakmak dedi ki:

    Vallahi bunlara rüyamda da olsa inanmazdım doğrusu:( Çünkü biz bu güzel sözlere inanan ( kusura bakma ama) düşünemeyen ahmakların kurbanı oluyoruz hep:( Onların aptallığının faturasını hep biz ödemek zorunda kalıyoruz! Bari akıllansalar diyeceğim ama ne gezer. Tam tersine sirayet edici birşey galiba çoğalarak yanlışa devam ediyorlar. Bak seni bile rüyalarında kandırmaya çalışıyorlar!

    Rüya fantezin güzeldi. Asla gerçekleşmeyecek bir rüya olarak kayıt altına alındı:)

  2. zerrin dedi ki:

    ewettt…sadece rüyaaaaa………..

Fikrinizi yazin