AÇIK MEKTUP

Türkiye Cumhuriyeti Reysicumhuru Sayın Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş Başbakanı Sayın Tayip Erdoğan,  Türkiye Büyük Millet meclisi Başkanı sayın Cemil Çiçek, Ana Muhalefet başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket bartisi Genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli ve Barış ve Demokrasi partisi eş başkanı Sayın Selahatin Demirtaş.

Bütün Türkiye Büyük Millet Meclisi Millet vekileri ;

Bu mektubu sizlere Türkiyeden ikibin beşyüz km. Uzaktan yazıyorum. Vatan toprağımız ve islam alemi büyük bir tehlike içerisinde. Asırlardır Türk islam ve diğer İslam ülkelerine Büyük bir Haçlı seferleri düzenlenmiş, Tanrımıza şükkürler olsun ki bu güne kadar bütün bu saldırıları bertaraf etmek bizlere ve diğer İslam ülkelerine nasip olmuştur. Bugün üzülerek görüyorum, okuyorum, ve yabancı televizyonlardan izliyorum. Birleşik haçlı ordularının Suriyeye yapacakları bir saldırı üçüncü dünya harbinin başlangıcı sayılacaktır. Milyonlarca din kardeşimiz Suriyede, Türkiyede, Mısırda, Filistinde, Sudi arabistanda, Irakta, Ürdünde bu saldırıda hayatlarını kaybedeceklerdir. Bu sefer ki savaş Birleşik haçlı ordularının Libyaya ve Iraka yaptığı saldırılar gibi kolay olmayacaktır. Sağ kalabilirseniz eğer ne Türk halkının ne de İslam alemindeki insanların yüzlerine bakamıyacak hale geleceksiniz. Suriye, İran, ve Lübnandaki Hizbullah örgütünün yapmış olduğu açıklamaları hafife almayınız. Hizbullah İsrailin Lübnan saldırısında yenemediği tek ordu olarak tarihteki yerini zaten almıştır. Suriyenin elindeki mevcut kimyasal silah stoğu, İranın atom başlıklı füzeleri ve ölümüne savaşacak gerektiğinde imanlı kendini imha edecek güçlü bir ordudan bahis ediyoruz. Lütfen Vatanımızı, Milletimizi böyle bir oyunun içerisine böyle bir savaşa sokmayınız. Hele Birleşik Haçlı orduları ile birleşerek Müslüman ülkelere açacağnız bir savaşta Türk askeri bile şahadet şerbetinden içemeyeceklerdir. Bir Müslüman askerin diğer Müslüman bir askerle savaşması Tanrı katında bile sorgulanacaktır. Diğer inaç sahiperi ile ticareti bile yasaklayan ayetler açık seçik kuranı kerimde yer almışken hangi akla hizmet Birleşik Haçlı orduları ile kanka oluyorsunuz.

Böyle bir savaşın ardından sizler Vatan topraklarımızda yönetecek insan bile bulamayacaksınız. Sakın Haçlıların Türkiyeye yerleştirdikleri Petriotlara güvenmeyin. Sakın sizlere masa başında verdikleri sözlere güvenmeyiniz. Tarih tekerrürden ibaretir bunu unutmayınız. Ülkemizi anasız babasız çocukların, Gözü yaşlı annelerin Ülkesi durumuna getirmeyin. Mustafa Kemal Atatürkün şu sözünü bir kereliğine dahi olsa duyun ve dinleyin göreceksiniz ki kazanan siz olacaksınız. MECBUR KALMADIKÇA SAVAŞ CİNAYETTİR YURTA SULH DÜNYADA SULH Sözünü söylediğinde nice savaşları arkasında bırakmış ve mecbur kaldığı için vatan savunmasında savaşmış ondokuzuncu yüzyılın dahisi olarak anılan Atatükün sözlerine kulak veriniz. Böyle bir lidere sahip olduğunuz için Tanrıya şükrediniz.

Böyle bir savaşta Birleşik haçlı ordularının yanında yer alarak alarak mudahil olduğunuzda neler olabileceğini anlatmaya çalışacağım.

Suriye ordusu içine kapanık bir ordu olduğundan nelere sahip oldukları kimse tarafından bilinmiyor. Zaten bilinmiş olsaydı böyle bir karar daha önce alınırdı. Suriyeyi destekleyen Rusya ve İran’nın şu anki gücü malum. Kapalı bir rejim olduğundan neler yapabileceği konusunda kimse bir şey bilmiyor. Kendi yaptıkları atom bonbasına bile sahip oldukları var sayılıyor. Sahip oldukları füzelerin İstanbulu bile vurabilecek güçte olduğu bilinen tek gerçek. Suriyenin yanında yer alacağını açıklayan Lübnan hizbullah askerlerinin gerilla savaşını en iyi şekilde yapan ordu olduğu israil ordusunu bozguna uğratmış olamlarından tescilli. Birleşik haçlı seferine karar veren ülkeler sadece bonbardman yapacaklar. Hiç birinin askeri Suriye topraklarında başarı elde edebilecek güce sahip değil. Suriyenin kendi topraklarına bile mecbur kaldığında atacağı kimyasal silahları düşündüğümüzde İranın mecbur kalınca Ankarayı bile vuracağını açıklaması şu anda sesiz duran rusyanın taraf olduğu yeri bilmeniz ve hesap etmeniz gerekmektedir. Ordumuz bırakın iki cephede tek cephede bile başarı sağlayabilecek kabiliyetini sayenizde çoktan yitirmiştir. Çok geç olmadan size güvenmiş oylarıyla sizi bu mertebeye getirmiş olan halkınızı böyle bir maceraya sürüklemeyiniz. Bu savaşın yanında değil karşısında durunuz. Unutmayınız ki sizlere oy vermiş seçmenleriniz bile sizin bu savaş çığırtkanlığınızdan rahatsızdır. Bu güne kadar yapmış olduğunuz güzel şeylerin bir kalemde yere bir olmasına razı olmayınız.

Türkiyede birlikte yaşadığımız bazen güzel bazen acı günleri birlikte paylaştığımız Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan tüm yurtaşlarıma sesleniyorum. Sahip olduğumuz Cennet vatanımızın Cehenneme çevrilmesine seyirci kalmayınız. Elinizden geldiğince bir mektup yazarak tüm bu birimlere fax e’mail yoluyla gönderiniz. Aksi taktirde son pişmanlık para etmeyecektir.

Saygılarımla

Mehmet Tevfik Özkartal

Comments (3)

 

  1. Değerli okurlarım dikkat ederseniz yazımın başlangıcında maide suresi 51 biri örnek gözterdim. Bu öreğin açıklamasını görünce ne için böyle bir tabir kullandığımı daha iyi anlayacaksınız. Evet Birleşik Haçlı orduları. Kim bunlar? Başta Amerika Birleşik Devletleri , Fransa, İngiltere, zaman zaman İtalya. Bu üç ülkenin’de bu güne kadar yapmış oldukları katliamlar, zalimlikler ortada dururken bu ülkeleri başka türlü tanımlamam mümkün değildir. Adı geçen ülkeler islam coğrafyasında her türlü katliamı, zalimliği gerçekleştirmiş ve hali hazırda gerçekleştirmeye devam etmektedirler. Bu bakımdan bu koalisyonu islam alemi üzerine düzenlenen Haçlı seferleri olarak görüyorum. Böylelikle bizi yönetenleri uyarma görevimi yerine getiriyorum. BU KOALİSYONA ONAY VERMEYEN TÜM HİRİSTİYAN, YAHUDİ VE DİĞER DİNLERE MENSUP TANRIYA İNANAN İMANLI HERKESİ TENZİ EDİYORUM.

    Evvel olan Ahir Olan, Esirgeyen ve Bağışlayan Tanrının adıyla.
    Ey inanan kimseler siz toplumca Yahudi
    Hem Hıristiyanlara vermeyin önderliği
    Onların bazıları bazısının lideri
    Birbirini destekler onlar birbirine bağlı
    Eğer sizden birisi onlara tabi olsa
    Ezilenlere karşı onlara destek olsa
    O zaman kuşkusuz ki o da onlardan biri
    Onlara eşit olur desteklerse zalimi
    Kuşkusuz Yüce Tanrı zalim olan topluma
    Asla hidayet etmez zalime hem dostuna

    (Maide Suresi : 51.) Açıklaması
    Ayet-i Kerime, Hayber kalesi fethi öncesince yahudilerin ve onlarla işbirliği yapan hıristiyanlar ile kendi çıkarları için onlarla bir olan müslümanlar hakkında nazil oldu. Bu kişiler ki… müslümanlara ait kervanlara saldıran, Peygamberi öldürmek için zehirler hazırlayan, kimselerdi.
    Ayet-i Kerime’yi incelediğimizde;
    Bütün hıristiyan ve yahudilerin kastedilmediği, Zalim olan halka zulüm eden yahudi ve hıristiyanların kastedildiği kolayca anlaşılır. Ayet Allah’a şirk koşmayan, O’na gönülden bağlı gerçek müminlerin Hıristiyan ve Yahudi boyunduruğuna girmemelerini kendilerini yine kendilerinin içinden çıkanlar tarafından yönetilmelerini öngörür. Ayet- Kerime’yi günümüze uyarlarsak… Orta doğuda müslümanları katleden, kendi çıkarları için zalimane biçimde kan dökülmesine izin verenlere boyun eğmeyin. Zalim olanların peşinden gitmeyin yaptıklarına ortak olmayın… Hiç kuşkusuz Zalim karşısında durmayan. seyirci olan da zalim kadar suçludur.
    Ve hüküm veren, karar veren Yüce Allah zalimleri ve onlarla bir olanları afetmez.
    Yukarıda bu kategoriye girmeyen bu zalimliğe ortak olmayan onlarca Hiristyan ülke var.

  2. Mehmet Bacanlı dedi ki:

    Pek inanmamakla birlikte ülkemizi yöneten herkesi aklı selime davet ediyorum.
    Mehmetcim eline ağzına sağlık. Bu satılmışların bu memleketi düşünmeden,
    hristiyan koalisyonuna katılacaklarına inanıyorum.
    sayılarımla

    Mehmet Bacanlı

Fikrinizi yazin