SİZ HİÇ VATANSIZ KALDINIZMI?

Şu sihirli sözcüğü yine hatırlayalım.

gökhan-özkan

Yazdığım bir çok düşüncemde sık sık kullandım. terimi;  Empati.

İsrail silahlı kuv- vetlerinin silah- sız bir kuvvette  silah kullanarak saldırması, dokuz insanı çok yakın mesafeden vurması ve onlarca insanı da yaralaması, tek kelimeyle, “ama“ sız, “ancak” sız, “fakat” sız bir barbarlık, çılgınlık, delilik….

Amacım olayı hafifletmek veya olduğunun dışında değerlendirmek değil.
Biraz sakin kafayla düşünmek ve bol  bol “Neden“  sorunu sormak. İsrail’in bu deliliğini anlamaya çalışmak.     Çılgınca davranışlarına bir neden aramak. Bu gözü dönmüşlüğün, bu barbarlığın sebeplerine yakla-şabilmek.              Biliyorsunuz, Empati, karşıdakini anlamaya çalışmak, onun gibi düşünmek, onun hissettiklerini hissetmek, davranışlarının altında yatanları kavrayabilmek, kısaca belirli bir zaman diliminde de olsa onun gibi  olmak anlamına geliyor.
Gelin bütün prangalarımızdan bir müddet kurtulmayı deneyelim ve kendimizi “İsrail” in yerine koymaya çalışalım.
Siz hiç vatansız kaldınız mı?
Geçin öyle yurtdışında kaldığınız bir kaç yılı ve ayı düşünmeyi…
Gidecek bir yurdunuzun, ülkenizin, sığınacak bir çatınızın olmadığını düşünün.
Önce cebinizdeki paranın alındığını, yıllarca emek verip yaptığınız evinizin bir anda elinizden alındığını, artık oraya gidemeyeceğinizi, kapısının önünden bile geçemeyeceğinizi , bir anda kaçak olduğunuzu düşünün.
Eğer kaldıysa bir ceketiniz veya paltonuz, onunla sokak ortasında çaresiz kaldığınızı düşünün.
Kışsa karın soğuğunu, yazsa yağmuru, güneşi düşünün…

Parasızlığı, açlığı, üzerinize tükürül-düğünü, taşlandığınızı, çırılçıplak bırakıldığınızı, açlıktan öldüğünüzü düşünün…   düşünün…Ananıza, karınıza, kızınıza gözünüzün önünde tecavüz edildiğini düşünün.     İki sokağın arasına hapsedildiğinizi, oradan çıkmanızın yasaklandığını, açlıktan fare eti yediğinizi düşünün…

Irkınızdan, kavminizden dolayı markalandığınızı, diğer insanlardan ayrı tutulduğunuzu düşünün…
Yakalandığınız yerde sorgusuz sualsiz öldürüleceğinizi, ya da bir “çalışma Kampına” hapsedildiginiz, önce Altın dişlerinizin diri diri söküldüğünü, sonra fırınlarda yakıldığınızı, gençseniz derinizden abajur  yapıldığını, kitap kabı yapıldığını ve yapanların bunları keyifle kullandığını düşünün…
Kentlerin, kasabaların, köylerin mey-danlarında topluca öldürüldüğünüzü, hemen oraya toplu halde gömül-düğünüzü, son serpilen toprağın üzerine hemen pazar yeri kurulup hayatın devam ettiğini düşünün…               Ve bütün bunların bir kez değil, onlarca, yüzlerce, binlerce defa olduğunu, ve bütün bunların bir yerde değil, hemen hemen bütün dünya da olduğunu düşünün…
Gidecek bir yurdunuzun, ülkenizin, sığınacak bir çatınızın olmadığını düşünün. Ve artık sonunda sizin de bir vatanınız olduğunu, kendine ait bir yuvanız olduğunu düşünün. İşte İsrail yahudiler için bu demek.
Binlerce yıllık yurtsuzluğun sonu de-mek. Okyanusta can simidi demek…Yaşadıkları aşağılanma, soyulma, horlanma, katledilme, istenmeme, sevilmeme artık Yahudilerin genlerine işledi.
İsrail’de de bu ruh haliyle yaşıyor Yahu-diler. Hiç kimsenin onları sevmediği, istemediği, hep yok edilmek istendik-leri duygusuyla basıyorlar yeni vatanlarının topraklarına. Bu sadece bir kompleks değil…
Realite, İsrail istenmiyor o coğrafyada. İsrail de bunu biliyor.
İsrail istenmediğini, sevilmediğini her hissettiği anda derisinin altına işlemiş geçmişi hatırlıyor.
Ama biz İsrail’in gidecek başka bir yeri olmadığını biliyor muyuz?
Çevrelerindeki bir çok halk, bir çok ülke “Kahrolsun İsrail” dedikce,  “İsrail’e ölüm” sloganları attıkça, “İsrail burayı terk et” diyenler seslerini yüksettikce, “Hitler Efendi  eyi yapmış” diyenler elleriyle Yahudileri gösterdikce, İsrail daha da çıldırıyor, deliriyor, kontrol edilemez bir ruh haliyle davranıyor.
İsrail işte bu zehirle besleniyor.
“Kahrol”, “Yokol”, “Defol” dedikce biz zehriliyoruz İsrail’i.
“Kahrolsun İsrail” yerine “Yaşasın İsrail, yaşasın Filistin” diye haykırabilsek işte o zaman İsrail’e  panzehir olabiliriz.
İşte o zaman barışı getirebiliriz…
Gökhan Özkan
İnfo@gazetealmanci.de

Comments are closed.