WÜRZBURG Romantik Yolun İncisi

Würzburg şehrinin tarihi 1400 yıl öncesine dayaınır. M.S. 650 yılında Würzburg Düklük (die:Herzogensitz) olmuş ve 689 yılında şehre gelen irlandalı misyonerler Kilian, Kolonat ve Toth an bölgeye hristiyanlığı yaymışlardır.Daha sonra Vürzburg 742 yıllarında piskoposluk (die:Bistums Würzburg) olmuştur. 762 yılında Würzburg ilk kez şehir (die Stadt ) ünvanını almıştır. 1402 yıllarında Würzburg Üniversitesinin ilk temelleri atılmış olup Würzburg Üniversitesi şu anki adını „Julius-Maximilians-Universität Würzburg“ 1582 yılında almıştır. 1476 – 1573 yılları arasında avrupada patlak gösteren Köylüler Savaşı (die:Bauernkrieg), 1525 yılında Würzburg’da da etkisini göstermiştir.

würzburg

1719–1780 yılları arasında Rezidenz Würzburg inşa edilmiştir. Rezidenz Würzburg Güney Almanya’nın en önemli Barrock tarzında inşa edilmiş eseridir. Viyana daki Schönbrun ve Paris teki Versay Sarayı ile aynı yapı özelliklerine sahiptir. Bayern kraliyeti bu residensi kullanmış, 1821 yılında Prens Luitpold Würzburg da doğmuştur. 1814 yılında Würzburg “Kreisfrei Stadt” ilan edilmişt 1817 yılında “Hauptstadt des Untermainkreises” ünvanın almıştır. Daha sonra „Untermainkreis“ ismi 1837 yılında „Unterfranken“ olarak değiştirilmiştir. Günümüzde Würzburg Bavyera Eyaleti, Unterfranken bölgesinin başkentidir. 1854 yıllarında ilk demiryolu ulaşımı Würzburg – Schweinfurt şehirleri arasında inşa edilen demiryolu ile sağlanmıştır. 1895 yılında Wilhelm Conrad Röntgen tarafından X-Işını elektromanyetik dalgaları (Röntgen Işınları) Würzburg da keşfedilmiştir. Keşfin yapıldığı yer Röntgenring caddesinde şu an müze olarak kullanılmaktadır. 1934 yıllarında şehrin nüfusu 10.000 civarlarında olmasına rağmen, 16 Mart 1945 yılında II. Dünya Savaşı’nda 17 dakika süreli yoğun bombalamadan sonra %90 hasar görmüş ve 5000’in üzerinde insan hayatını kaybetmiştir. 1960 . 1970 Yılına kadar şehrin yeniden inşası imarı sürmüş burada çalışan Türk vatandaşlarınında çorbada tuz misali katkıları olmuştur. Würzburg 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilmiştir. 1991 yılında Almanya’da ilk hızlı tren hattı (ICE) Würzburg-Hannover arasında hizmete girmiştir. Würzburg şehir olarak Mein Nehrinin kenarında geçmiş’de Barok Sitilde inşa edilmiş olsa bile Büyümesini 20 inci yüz yılın mimarisi ile kombine ederek bu günkü görünümüne kavuşmuştur.Günümüzde 150.000 nüfuslu küçük bir şehirdir.Merkezden başlıyarak beklenen bütün güzellikleri almanya’nın soğukluğuna inat sunuyor insanlarına. Üzüm bağları, şarap festivalleri, main kenarındaki doğa harikaları, köprüleri, şatoları, sarayları geçmişte ve günümüzde var edebiliyor kendisini. Bu nedenle gidilmesi görülmesi gereken yerlerin başında unesco tarafindan korunmaya alınmış Dünya mirası olarak ilan edilmiş Residenz geliyor. Rezidansında 12 adet osmanlı sultanı portresine yanlış isim bilgilsiyle de olsa rast gelmek bu gidilesilenin, görülesilenin Türklere özel süprizleridir.

residens

Kilise sevenler için dom, nehir üzerinde yürüyüş sevenler için yürüyüş yolları, eski Main köprüsü ziyaret noktalarının başında yer alır. Üniversitesi hakkında yazmadan geçemiyeceğim başta röntgen olmak üzere fizik ve kimya alanında bir çok nobel ödülüne layık görülmüs bilim adamlarının gelip geçtiği, sehrin yukarı bölümü, hubland, ve sehir merkezine yayılan

würzburg-01fakülteleri, inanılmaz güzellikteki kütüphanesi ve çok da olmayan ögrenci nüfusu ile ögrenciliğin tadının doyasıya yaşandığı iddialı bir Üniversite. Bu üniversite’de karışık Kız Erkek 400 ün üzerinde Türk genci eğitim almakta olup Almanya’ya işçi olarak gelen ailelerin çocuklarının sadece vasıfsız işçi olarak kalmıyacaklarının göstergesidir. Her güzelliği bir yana da, ben en çok tramvaylarını sevdim bu şehrin. Şehrin iklimi nispeten güzel olan alman şehirlerinden biri olup Bahar aylarında main nehrini eski Main Köprüsü üzerinden seyretmek çok güzeldir ve eski Alman ruhunun tam anlamıyla hissedildiği bir şehirdir. Bavyera eyaleti’nde bölgesi’nde bulunan bu Alman şehri Romantik yol (Romantische strasse’nin) de başlangıç Şehridir. gidilesi görülesi bir konumda olması kıvrıla kıvrıla akan nehri ve nehir kenarlarında kurulmuş olan köy ve nahiye’leri ile uyum sağlamış Alman eski yapılaşma örnekleri ile inci gibi dizilmişlerdir. Etrafinı saran Şarap bağları, (Dünyanın içilebilir en eski şarabının bulunduğu bu Şehir’ de şarap ilk defa 1540 yılında şişelenmiştir.Amerikan bombalarına rağmen karışık kültürleri bir arada tutarak günümüze kadar gelebilmiş 1300 yıllık ruhundan hiç bir şey kaybetmeden yaşamaya

devam ederken Almanya’nın soğuk iklimine gri rengine rağmen İnsanları bir arada tutma sıcaklığını gösteren devamlı bahar’da yaşamak hissini veren bu güzel, Modern ve Tarihi Şehir görülesi Romantik su yolunun başlangıcında yer alıyor. Mein nehrinden yukarı doğru gittikçe göreceğiniz doğa güzelliği karşısında Würzburg şehrinin bu romantik yolun
incisi olmayı fazlasıyla hak ettiğini benim gibi sizlerde düşüneceksiniz .

M.Tevfik-Özkartal

Derleyen Mehmet.Tevfik Özkartal

Comments are closed.